VergiVergi Avantajları

Girişim Sermayesi Fonu Uygulaması İle Vergi Ertelemek

 

Girişimcilerin desteklenmesi adına 2010 sonrası ülkemizde önemli adımlar atılmaya başladı. Genç girişimci vergi istisnası, melek yatırımcıların desteklenmesi ve girişim sermayesi fonu girişimciliğin teşvik edilmesi açısından verilecek örneklerden bir kaçı. Bu kez yazımın konusunu şirketler ve bilanço esasına tabi şahıs işletmelerinin tercih edebileceği bir vergi erteleme yöntemi olan Girişim Sermayesi Fonu oluşturacak.

1.1.2013 tarihinden itibaren uygulanabilecek olan Girişim Sermayesi Fonu ile kazançların bir kısmı vergiden istisna oluyor. Ayrılan fon kadar tutar beyanname üzerinde istisna olarak indirim konusu yapılıyor ve vergilendirilmiyor.

Yasal Düzenleme

6322 sayılı kanunun 15. maddesi ile Vergi Usul Kanunu 325/A maddesinde yapılan düzenleme ile mevzuata Girişim Sermayesi Fonu müessesesi eklendi. Madde hükmü aşağıdaki gibidir;

“Sermaye Piyasası Kurulu’nun düzenleme ve denetimine tabi olarak Türkiye’de kurulmuş veya kurulacak olan girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına sermaye olarak konulması veya girişim sermayesi yatırım fonu paylarının satın alınması amacıyla, ilgili dönem kazancından veya beyan edilen gelirden girişim sermayesi fonu ayrılabilir. Bu fon, kurum kazancının veya beyan edilen gelirin %10’unu ve öz sermayenin %20’sini aşamaz.

Girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarlar pasifte geçici bir hesapta tutulur. Mükelleflerce, fonun ayrıldığı yılın sonuna kadar girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına veya girişim sermayesi yatırım fonlarına yatırım yapılmaması halinde, zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler gecikme faizi ile birlikte tahsil edilir.

Bu fon; amacı dışında herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledilmesi, işletmeden çekilmesi, ortaklara dağıtılması, dar mükelleflerce ana merkeze aktarılması veya işin terki, işletmenin tasfiyesi, devredilmesi, bölünmesi ya da girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinin veya girişim sermayesi yatırım fonu katılma paylarının elden çıkarılmasından itibaren altı ay içinde bu maddede belirtilen amaçla yeniden kullanılmaması halinde, bu işlemlerin yapıldığı veya sürenin dolduğu dönemde vergiye tabi tutulur.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığı’nca belirlenir.”

VUK’da yer alan bu düzenlemeye eş zamanlı olarak GVK’nın 89. maddesinin 12. bendi ve KVK’nın 10. maddesinin (g) bendinde yapılan düzenleme aşağıdaki gibidir:

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 325/A maddesine göre girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarların beyan edilen gelirin %10’unu aşmayan kısmı” ilgili dönem kazancından indirilebilir.

Yapılan düzenlemede tam mükellef-dar mükellef ayrımı yapılmadan tüm mükelleflerin istisnadan faydalanmasına imkan sağlanmıştır.

Uygulama Detayları

1. İndirim Şartları Nelerdir?

  • Girişim sermayesi fon tutarının indirim konusu yapılabilmesi için kurum kazancının veya beyan edilen gelirin % 10’unu ve öz sermaye tutarının %20’sini aşamaz. İki koşulun birlikte sağlanması gerekmektedir.
  • Fonun ayrıldığı yılın sonuna kadar Türkiye’de kurulmuş veya kurulacak olan ve Sermaye Piyasası Kurulunun denetimine tabi olan girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına veya fonlarına yatırım yapılması gerekmektedir.

2. İndirim Tutarı Nasıl Hesaplanacak?

İndirim tutarı hesaplanırken dönem kazancına KKEG ilave edildikten sonra geçmiş yıl zararları ile tüm indirim ve istisnalar düşüldükten sonra bulunan tutar dikkate alınacaktır.

Geçici vergi döneminde girişim sermayesi fonu ayırmak mümkün değil. Çünkü fon tutarı dönem kazancı üzerinden hesaplanmaktadır.

Fon tutarı pasifte geçici bir hesapta takip edilmek zorunda olduğundan kayıtlara takip eden yılbaşından kurumlar vergisi beyanın verildiği tarihe kadar alınması gerekmektedir.

Bulunan fon tutarı ilgili yıl kurumlar vergisi beyannamesinde kazanç üzerinden indirim konusu yapılarak beyanname üzerinde ilgili bölüme yazılarak vergi dışı bırakılacaktır.

Fon ayrıldığı yılın sonuna kadar girişim sermayesi fonlarına veya yatırım ortaklıklarına yatırım yapılması gerekmektedir. Yıl sonuna kadar yatırımın yapılmaması durumunda tahakkuk etmesi gereken vergi gecikme faizi ile birlikte mükelleften tahsil edilecektir.

Örnek: Hesap dönemi takvim yılı olan (A) A.Ş.’nin 2012 yılı dönem sonu öz sermayesi 800.000 TL olup, şirket 2012 yılında 170.000 TL kazanç elde etmiştir. Şirketin ayrıca, 30.000 TL kanunen kabul edilmeyen gideri, 50.000 TL istisna kapsamında serbest bölge kazancı, 20.000 TL yatırım indirimi tutarı ve 2011 yılından 30.000 TL geçmiş yıl zararı bulunmaktadır. Şirket beyan edilen gelirin [170.000+30.000–50.000–30.000–20.000=100.000] %10’u olan 10.000 TL’yi girişim sermayesi fonu olarak ayırarak özel bir fon hesabına almıştır. Bu durumda (A) A.Ş., beyan edilen gelirin %10’unu ve dönem sonu öz sermayesinin %20’sini aşmayacak şekilde ayırdığı girişim sermayesi fonunu, 25/4/2013 tarihine kadar vereceği 2012 yılı kurumlar vergisi beyannamesinde indirim konusu yapabilecektir. (A) A.Ş.’nin 2013 yılı sonuna kadar, ayırmış olduğu 10.000 TL fon tutarıyla girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına veya fonlarına yatırım yapmaması halinde, indirim konusu yaptığı 10.000 TL fon tutarı nedeniyle eksik tahakkuk ettirilen (10.000 x %20) 2.000 TL vergi, gecikme faizi ile birlikte tahsil edilecektir. İndirim konusu yapılacak tutarın tespitinde, her yıl girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarlar ayrı ayrı dikkate alınacak, önceki yıllarda ayrılan fon tutarları için tekrar indirim uygulanmayacaktır. Ancak, ayrılan toplam fon tutarı hiçbir suretle öz sermayenin %20’sini aşamayacaktır. (KV tebliğinde verilen örnektir)

İndirim konusu yapılacak tutarın tespitinde, her yıl girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarlar ayrı ayrı dikkate alınacak, önceki yıllarda ayrılan fon tutarları için tekrar indirim uygulanmayacaktır. Ancak, ayrılan toplam fon tutarı hiçbir suretle öz sermayenin %20’sini aşamayacaktır.

3. Fon Tutarı Nasıl ve Hangi Hallerde Vergilendirilecek?

Fonun ayrıldığı yılın sonuna kadar girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına veya fonlarına yatırım yapılmakla birlikte, girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarların;

– Amacı dışında herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledilmesi,

– İşletmeden çekilmesi,

– Ortaklara dağıtılması,

– Dar mükelleflerce ana merkeze aktarılması,

– Mükelleflerce işin terki,

– İşletmenin tasfiyesi, devredilmesi veya bölünmesi,

– Girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinin veya girişim sermayesi yatırım fonu katılma paylarının elden çıkarılmasından itibaren altı ay içinde aynı amaçla yeniden kullanılmaması

hallerinde, bu işlemlerin yapıldığı veya sürenin dolduğu dönemde diğer kazançlarla ilişkilendirilmeksizin vergiye tabi tutulması gerekmektedir. Dolayısıyla, bu fon tutarları, beyan edildiği döneme ilişkin dönem zararı, geçmiş yıl zararları, indirim ve istisnalar ile ilişkilendirilmeksizin vergilendirilecektir.

Yukarıda sayılan hallerde sadece girişim sermayesi fonu hesabında tutulan ve önceki yıllarda indirim konusu yapılan tutarlar vergiye tabi tutulacak olup daha önce beyannamede indirim konusu yapılan tutarlar bakımından ise herhangi bir işlem yapılmayacaktır.

Sonuç ve Değerlendirme

Girişim sermayesi fonu etkin ve doğru kullanılırsa önemli bir vergi erteleme yönü olmasının dışında girişimciliğin teşviği açısındanda önemli bir müessesedir. Ancak uygulamada indirim konusu fon tutarının doğru hesaplanması ve fonun ayrıldığı yıl sonuna kadar girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına ve fonlarına yatırım yapılması ve elden çıkarma durumlarında tekrar belirtilen şekilde değerlendirilmesi gibi kıstaslara dikkat edilmesi gerekmektedir.

İndirim olarak dikkate alınan tutara ilişkin sürelere uyulmaması durumunda vergi ziyaı cezası kesilmeyecektir, vergi aslı ve gecikme faizi tahsil edilecektir. Ayrıca uygulamadan sadece bilanço esasına tabi gelir vergisi mükellefleri yararlanabilmektedir.

Not: Benzeri çalışmalar ile özellikli konuları sizlerle paylaşmaya devam edeceğim. Beğendiyseniz paylaşmayı ihmal etmeyiniz.

Cihat Ertürk

1980 Doğumluyum, Bilgisayarlı Muhasebe, İktisat ve Maliye bölümlerinde sırasıyla ön lisans, lisans ve yüksek lisansıımı tamamlayarak 2005 yılında Mali Müşavir 2020 yılında Yeminli Mali Müşavir olmaya hak kazandım. Uzmanlık alanım vergi, şirketler, sosyal güvenlik gibi konulardır...

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Translate »